Yaşamak Bir Ağaç Gibi Tek ve Hür, Ve Bir Orman Gibi Kardeşçesine...

Misak-i Milli içinde...

Site Menüsü
Saat
Site Haritası
Dünyada en çok ekonomik risk taşıyan 7. şehir İSTANBUL
Lloyd’s of London’ın hazırladığı Lloyd’s Şehir Riski Endeksi 2015-2025 raporuna göre, önümüzdeki 10 yıl içinde oluşabilecek insan kaynaklı veya doğal felaketler nedeniyle 301 şehirde 4.6 trilyon dolarlık ekonomik üretim risk altında. İstanbul, en yüksek riski taşıyan şehirler arasında 7. sırada yer alıyor.
11-15-istanbul

Geçtiğimiz aylarda yayınlanan Lloyd’s Şehir Risk Endeksi, olası 18 farklı insan kaynaklı ve doğal felaketin 301 şehirdeki ekonomik üretime yapacağı etkiyi inceleyen ilk rapor. Cambridge Üniversitesi’nde bulunan Cambridge Risk Araştırma Merkezi’nin yaptığı araştırmayı baz alan endeks, insan kaynaklı ve doğal felaketlerin seçilen şehirlerde 4.6 trilyon dolarlık hasara neden olacağını gösteriyor. Değişen risk ortamına karşı farkındalık yaratmak ve dünyanın olası tepkisini belirleyebilmek için Lloyd’s tarafından üretilen endeks, sigortacılar, hükümetler ve iş kolları arasında, riskin azaltılması, altyapı güvenliği ve afetlere müdahale konularında iletişimi artırmayı hedefliyor.
Endeks, küresel risk ortamındaki 3 ana trendi ortaya koyuyor:
1. Riskle bağlantılı olarak oluşan finansal hasarların üçte ikisinin gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerini etkilemesi bekleniyor. Ekonomisi hızlı bir şekilde büyüyen ülkeler bir ya da daha çok felakete karşı korunmasız durumda.
2. Araştırmaya göre tahmin edilen ekonomik hasarın neredeyse yarısına neden olması beklenen borsa çökmesi, elektrik kesilmesi ve nükleer kazalar gibi insan kaynaklı felaketlerin etkisi gittikçe artıyor. Ekonomik açıdan en çok etkisi olan insan kaynaklı felaket olarak borsa çökmesi gösteriliyor. Borsa çökmesi araştırmadaki tüm şehirlerin potansiyel hasarının %25’ine denk geliyor.
3. Siber saldırılar gibi yeni risklerin etkisi artıyor. Bu riskler küresel ekonomik üretimin üçte birini tehdit ediyor. Sadece siber saldırılar, salgın hastalıklar, bitki hastalıkları ve güneş fırtınaları ise toplam riskin beşte birine denk geliyor.
Bu bulgular hükümetlerin ve şirketlerin daha dayanıklı altyapı ve afet kurumları oluşturmasının önemine işaret ediyor. Bir şehrin afetle mücadele süreci hasarın oluşması sürecinde önemli bir yer tutuyor. Afet sonrası ekonomiyi toparlayacak sermayeye hızlı ulaşım felaketlerin etkisini büyük oranda azaltabilir.

İstanbul risk altındaki toplam GSYİH açısından dünyada 7. şehir olarak listede yer alıyor. İnsan kaynaklı ve doğal afetlere karşı en korunmasız şehirler arasında yer alan İstanbul’da en büyük risk deprem. Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde olan ve geçen 2 bin yılda 120 deprem yaşanan şehirde, gelecek 30 yıl için %65 ihtimalle 7 ya da daha büyük bir ölçekte deprem olması bekleniyor (bu durum Tokyo ve San Francisco gibi şehirlerle benzerlik taşıyor). Depreme karşı zayıflık konusunda 3. sırada gelen İstanbul’daki toplam riskin üçte birinden fazlası deprem kaynaklı. Diğer riskler arasında ise kuraklık ve sıcak dalgası bulunuyor. İstanbul’u aynı zamanda insan kaynaklı riskler de ciddi biçimde etkileyebilir. Şehir, özellikle dış borçlar kategorisinde dünyada ikinci sırada bulunuyor. Hatta, Türkiye’nin tüm şehirlerinde borçların ödenememesi riski borsa çökmesinden daha yukarıda geliyor. Derecelendirme kurumu Moody’s de Türkiye’nin dış borçlarına en düşük yatırım derecesini verirken bu riske dikkat çekmişti. Bu derecelendirmenin bir diğer nedeni de Türkiye’nin borçlarını kapayabilmek için büyük miktarda yabancı sermayeye bağımlı olması. Moody’s, politik belirsizliğin ve ülkenin dış finans araçları üzerindeki baskının artışının dışarıdan gelen para akışını tehdit ettiğini belirtiyor.

SİGORTA ÇÖZÜMLERİ
Felaketlerin yarattığı ekonomik ve sosyal hasarları daha iyi altyapı çözümleri ve güçlü afetle mücadele kurumları ile azaltmak mümkün. Bu çözümler arasında sigortanın da önemli bir yeri var:
* Sigorta penetrasyonundaki %1’lik artış sigortalanmamış hasarları %13 seviyesinde azaltıyor.
* Sigorta ekonomilerde istikrarı pekiştirirken, büyüme hızının artmasına neden oluyor. Sigorta penetrasyonundaki %1’lik artış, GSMH’nin %2’si kadar yatırım yaratıyor.
* Sigorta hükümetlerin ve şirketlerin risklerini azaltırken, vergi verenlerin üstündeki yükü kaldırıyor.

EN ÇOK HASARI GELİŞMEKTE OLAN EKONOMİLER ALACAK
10 riskin büyük etkisi:
Sadece 10 adet risk toplam GSYİH’nin %90’ına denk geliyor.
Hasarın yüksek kısmı insan kaynaklı:
Toplam riskin neredeyse yarısı borsa çökmesi, siber saldırılar, elektrik kesintisi ve nükleer kazalar gibi insan kaynaklı felaketlerden geliyor.
Değeri en yüksek şehirler en yüksek riski taşıyor:
Taipei, Tokyo, Seul, New York, Hong Kong, Şanghay ve Londra felaketlere karşı ekonomik olarak ciddi seviyede hassas olan şehirler.
Küreselleşmenin bedeli:
Gittikçe daha bağlı ve teknolojiye muhtaç hale gelen dünyada siber saldırı, bulaşıcı hastalıklar, bitki hastalıkları ve güneş fırtınaları toplam riskin beşte birini oluşturuyor.
En büyük tehlike borsa çökmesi:
Şehirlerdeki riskin dörtte birini borsa çökmesi yaratıyor.
Gelişmekte olan ekonomiler tehlike altında:
Lloyd’s Şehir Riski Endeksi, toplam riskin %70’inin gelişmekte olan ekonomileri etkileyeceğini ortaya koyuyor.
Gelişmekte olan ekonomilerde belirli risklerin etkisi daha büyük:
Lima ve Tahran gibi şehirlerde deprem riski, risk altında olan GSYİH’nin %50’sini oluşturuyor.
Gelişmiş ülkelerde insan kaynaklı riskler daha tehlikeli:
Borsa çökmesi, petrol fiyatlarında hızlı değişim ve siber saldırılar New York ve Paris’te risk altında bulunan GSYİH’nin %60’ına denk geliyor.

11-15-istanbultablo011-15-istanbultablo111-15-istanbultablo211-15-istanbultablo3

5 Kasım 2015

  
1766 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
SİGORTA GÜNDEM
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam54
Toplam Ziyaret1261840
Takvim
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
Üyelik Girişi