Aman alkolü fazla kaçırmayın!

Meretin azı karar, çoğu zarar!

   Hoş, suyun bile çoğu zarar!

   Ancak ben bu yazımda akşamları bazılarımızın sofralarını şenlendiren alkollü içeceklerden bahsetmiyorum. Bugünkü yazımda hakkında uyarı yaptığım “alkol” Erdoğan’ın bizlere yutturmaya çalıştığı alkol!

   Erdoğan bu kez alkolü “cambaz” niyetine kullanıyor. “Alkole bak!” diyerek dikkatleri dağıtıyor.

                                                                     ***

   Erdoğan akıllı bir manevra ile kendisi için “sonun başlangıcı/başlangıcın sonu” olan son ABD gezisi ve onun ardında yatan “gerçekleri” gündemden siliyor. Kendi tercihimiz olarak tartışacağımız konular yerine, kendi işine gelen gündemi yaratıyor! Tıpkı “kürtaj”, “idam”, “dokunulmazlık” tartışmalarında yaptığı gibi!

    Neleri tartışmamızın önüne geçmeye çalışıyor? Sıralayalım:

                                                                      ***

   1)Reyhanlı’da yaşanan tarihimizin en büyük terörist saldırısının gerçek failleri.

   2)Reyhanlı’da açığa çıktığı üzere El Kaide ve El Nusra vb. terör örgütlerine Türkiye’nin yardım ve yataklık ettiği.

   3)Bu nedenle Obama’dan ağır ayar aldığı.

   4)Yine Obama’nın Kuzey Irak için de Erdoğan’a ince ayar yaptığı.

   5)Barış sürecinde “PKK’dan kurtuluyoruz” nidaları arasında Hizbullah’ı hasım haline getirdiği.

                                                                     ***

   6)Kendisine ABD tarafından verilen “Ortadoğu’da arabulucuk rolü”nün sona erdiğinin yedi düvele duyurulduğu.

   7)Ahmet Davutoğlu’nun suyunun tamamen ısındığı.

   8)ABD’de Blair House’da ağırlanırken esasında “oyun kurucu” apoletlerinin söküldüğü.

   9)Ülkenin “yatırım yapılabilir” notu artarken kendisinin “yatırım yapılabilir” notunun düştüğü, dolayısı ile “güvenilmez” notunun yükseldiği.

                                                                     ***

   10)Gülen Hareketi’nin “Başkanlık” hevesini gırtlağında bıraktığı.

   11)Gülen Hareketi’nin bir başka kişinin Cumhurbaşkanı seçilmesi için muhalefet ile dirsek temasına geçtiği.

   12)Gizli “Oslo Görüşmeleri”nin başka istihbarat kanalları (örn:İsrail) vasıtası ile yedi düvele duyurulması ile uluslararası bir rezalete imza atan  MİT’in Uludere başta olmak üzere, Reyhanlı ve diğer “ön istihbarat alma” kanallarında çuvalladığı.

   13)Bir yandan Gülen ile arayı düzeltmeye çalışırken (Arınç’ın son Pensilvanya ziyareti) öte yanda çalışma odasında bulunan “böceğin” Gülen’in Emniyet’teki uzantıları tarafından konulduğuna inandığı.

   14)Kendisinin MİT’in tarafını tuttuğu bir ortamda MİT ile Emniyet İstihbarat arasında rezil ve yekten bel altına vuran bir savaşın yaşandığı. 

                                                                     ***

   15)AKP’nin Başkanlık sistemi önerisini, Akil Adamlardan gizleyerek bugüne kadar 80 ilde anlattığı. Bakınız: Akil Adam Fuat Keyman’ın itirafları! (Milliyet:29.05.2013) Şu cümle Keyman’a aittir: “Tüm illerde yapılan bu toplantıları ilk defa duyuyorum, duyuyoruz.”

   16)Akil adamların teker teker pes ettiği. Kullanıldıklarını nihayet anlamaya başladıkları.

                                                                     ***

   17)TSK’nın gözünün içine baka baka ve Erdoğan’ın “bari silahsız çıksınlar!” ricasını iplemeden sınır dışına çıkan PKK’lıların Erdoğan’ın eline tutuşturdukları takvime göre “barış süreci”nde artık 2. safhaya geçildiği.

18)BDP’lilerin 2.safhada:

i) ne adla olursa olsun) federasyon, ii) ana dilde eğitim, iii) Kürtlere özel statü, iv) genel af başta olmak üzere artık hassas konuların Başbakan tarafından TBMM’ye getirilmesi gerektiğini artık açıkça beyan ettikleri. (Yoksa PKK geri dönecek!)

   19) Apo ile MİT üzerinden açık pazarlık yaptığı duygusunun “müteddeyin muhafazakâr” kesimde yerleştiği. Bu kesimin oylarının Apo’nun getireceği oylardan fazla olduğu.

                                                                     ***

   Esasında Erdoğan, insanlara “sakın ha alkol içmeyin!” demiyor!

   Tersine, Sülün Osman mahareti kullanarak iyice zıkkımlanıp, yukarıdaki konuları unutmamızı istiyor!

   “Aksırıncaya, tıksırıncaya kadar için de efkâr dağıtın!” diyor! (Efkar=fikirler)

   “İki ayyaş” hakaretini de önümüze “meyhane mezesi” olarak sürüyor!