Alaturka başkanlık sistemini arz ediyorum! Alaturka başkanlık sistemini arz ediyorum!13 Kasım 2012, 12:34 Cüneyt Ülsevercuneyt.ulsever@yurtgazetesi.com.tr Azılı muhalif Enis Berberoğlu Hürriyet’te Başbakan’ın 10 Kasım’da Brunei’ye davet edilmediğini, kendisini davet ettirdiğini yazınca Türkiye’de kıyamet koptu. Kimileri Berberoğlu’nun esas amacının “bakın biz Başbakan’la özel sohbet yapacak kadar yakınız!” demek olduğunu, ancak kaş yaparken göz çıkardığını söylediler. Ben ise Enis Berberoğlu’nun 28 Şubat döneminde Recep Tayyip Erdoğan’dan ne kadar nefret ettiğini bizzat bilen bir kişi olarak Başbakan’ı taammüden sıkıştırdığı kanaatindeyim. 74 yıl sonunda 10 Kasım’da Atatürk’ü anma gününe katılmayan ilk Başbakan olan Erdoğan Brunei’den geri dönerken 10 Kasım’ın ruhuna bakışını yansıtan çok özlü bir söz de sarf etmiş: “Türk usulü Başkanlık sistemi kuralım!” *** Türk usulü yenen “Rus salatası”na “Amerikan salatası” demeyi akıl etmiş milletin bir ferdi olarak “Türk usulü Başkanlık Sistemi”nin, bu sefer “Amerikan salatası”na dönüşmemesi için aklıma bazı öneriler geldi. Bekir Bozdağ’ın görüş ve emirlerine arz ediyorum: 1) Alaturka Başkanlık için sadece bir kez halk oylaması yapılsın. Tek seferlik halk oylamasını da Başkan’ı “O” şahıs olarak seçmek için aklıma başka bir bahane gelmediğinden teklif ediyorum. Doğacak masraf için de özür diliyorum. (Bozdağ başka bir bahane bulursa bir defalık seçimden de vazgeçebiliriz.) Başkan bir kez su verildikten sonra artık kendi kendisine dönmeye başlayan su değirmeni gibi hayat boyu Başkanlık yapsın. 2) Genel seçimlerde tüm milletvekili adaylarını parti başkanlarının teklif edecekleri arasından Başkan kendisi seçsin. Parti başkanları her bir sandalye için üç aday tespit eder, Başkan aralarından birisini atar! %10 oranında da teklif edilen adaylar yerine kendi teveccühünü kullanır. Partiler arası oy oranını belirleme yetkisi Türk Milleti adına Başkan’dadır. 3) Başkan milletvekili yapmadığı şahıslar arasından ihtiyaca göre katip atar. (Amerikalılar hali hazırda “Bakan” dediklerimize “Sekreter” diyorlar. Türk usulünde ise “Katip” denecek.) Katiplerin güven oylaması, gensoru türü sıkıntıları olmasın. Başkan gerekli hallerde katipi görevden kendisi alır. Ancak her şey de Başkan’ın iki dudağı arasına bırakılmasın. Katipler güzel Türkçemiz ile arzuhal yazabilecek insanlar arasından atansın. 4) Kanun yapmak, gereksiz kanunları ortadan kaldırmak için istihareye yatma yetkisi bir tek Başkan’da olsun. Yüce Meclis kanunları ve tabii ki bütçeyi tebellüğ etme ve halka tebliğ etme yetkisi ile donatılsın. 5) Mehmet Altan’ın annesinin cumhuriyetini ortadan kaldırıp, yerine Valide Sultan’ın cumhuriyetini kurmak için “Anayasa” yürürlükten kaldırılsın, Başkan bize bir adet “Başkanyasa” hazırlasın. 6) Yeni Osmanlı Cumhuriyeti’nin “dirlik ve birliğini korumak” amacı ile Anayasa Mahkemesi, HSYK, Yargıtay, Sayıştay, Danıştay’ın v.b. Yetkileri Başkan’da toplansın. Ülkedeki tüm vali, belediye başkanları, muhtar ve Türk usulu adına bundan böyle “kadı” denecek Hakim ve Savcılar (ikilik çıkmasın diye iki görev “kadı” adı altında bir araya toplanacak) Başkan tarafından atansın. 7) YÖK’un adı MÖK olarak değiştirilsin! MÖK’ün başına doktora seviyesinde medrese eğitimi almış bir Şeyhülislam atansın. Gerisini buraya yazmayayım, Başkan’la Şeyhülislam aralarında halletsinler. Şeyhülislam bir zahmet 4+4+4’e de el atsın. 8) Patronlar gazetelerin-televizyonların başına atanacak genel yayın yönetmenlerini, şimdi olduğu gibi, Başkan’ın olurunu aldıktan sonra atasınlar. Yenilik olarak köşe yazarlarının atanmadan evvel bizzat Matbuat Katip’inden “yeterlilik belgesi” almalarını öneriyorum. 9) Bekir Bozdağ yukarıda çizikdirdiklerimi alelacele Meclis’den geçirsin. Eksik kalanları seçildikten sonra Başkan ihtiyaç duydukça tamamlar. *** Bekir Bozdağ’dan ayrıca hasseten rica ediyorum. Bu taslağı benim hazırladığımı müstakbel Başkan’ın kulağına bir zahmet fısıldasın. Sabah’ın üç gülü (ikisi erkek birisi dişi) beni kıskanmasınlar, çalışsınlar onlar da “Türk Usulü Başkanlık Sistemi” hazırlasınlar. Sözüm söz; “Matbuat Katibi” atanır atanmaz “genel sansürcülük” baş-görevine 2011 yılında yılın kültür adamı seçilen şahsı atayacağım! Ona bir tek gazete dar gelir. |
2346 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |