Hanefi Avcı neden tutuklu Hanefi Avcı neden tutuklu12.10.2012 09:26 Sabah Gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak, bugünkü yazısında Hanefi Avcı'dan aldığı bir mektuba yer verdi. O günden bugüne, Hanefi Avcı'nın yardım ettiği belirtilen 'örgüt üyeleri' tahliye edildi. Sözgelimi, Devrimci Karargâh üyesi Necdet Kılıç tutuksuz yargılanırken, Hanefi Avcı'nın dört duvar arasında kalmasını mahkeme nasıl izah ediyor, anlamış değilim." AVCI'NIN MEKTUBUNU AKTARDI Avcı'nın mektubundan "Yargıtay'a göre, terör örgütüne yardım etti diyebilmek için, fiili eylem gerekir, aksi takdirde suç oluşmaz" ifadelerini aktaran Ilıcak, Hanefi Avcı'nın hukuk dışı yollarla telefonunun dinlendiğini hatırlattıktan sonra Avcı'nın şu satırlarına yer verdi: "Hâkimden İMEİ numarasıyla ve sahte isimler adına karar alındı. Şikâyet edilse bile, isim gerçek olmadığı ve telefon numarası verilmediğinden tespit yapılamıyor. Aslında şikâyet ettiğim için, 'örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte yardım etmekten' tutuklandım. Ortada örgütsel bir irtibat, faaliyet yok. Ama tutuklamak için Özel Yetkili Mahkeme'nin görev sahasına giren bir suç iddiasına ihtiyaç var. Birçok insan böyle tutuklanıyor... Suçlamak için her yöntem kullanılıyor. Fakat masumiyeti ispatlamak için, siz ne talep ederseniz kabul edilmiyor. Oda TV davasında kitabı Ergenekon örgütünün istekleri üzerine yazdığım iddiasına karşılık, yayınevi editörleri ve yayın görevlilerinin dinlenmesini, bilgisayarlarda inceleme yapılmasını 2 defa yazılı dilekçelerle savcılığa, 3 duruşmada mahkemeye iletmeme rağmen, hâlâ tanıklar dinlenmedi." 1) Bu dosyalar bu bilgisayarlarda oluşturulmamıştır. 2) Bu dosyalar bu bilgisayarlarda değiştirilmemiştir. 3) Bu dosyalara bu bilgisayarda erişildiğine dair, yani açılıp kapandığı vs, dair elde emare yoktur. Ayrıca TÜBİTAK, bu bilgisayarları kullananların e-postası'na özel olarak virüs-trojan gönderildiğini ve bunların çalıştığını belirtip, aynı trojanı alıp bir bilgisayara koyarak simule etmiş, virüsün ne yaptığını izlemiş, virüsün kullanıcısından habersiz ABD'de bulunan iki siteyle gizli haberleştiğini tespit etmiş. Bunun yanı sıra dosyaların Müyesser Yıldız'a 14 Şubat 2011'de gönderildiği, daha sonra tarihlerinin değiştirilerek, Temmuz-Ağustos 2010'da gelmiş gibi gösterildiği, bu işlemlerin büyük ihtimalle zararlı bir yazılımla (virüs-trojan) yapıldığı da TÜBİTAK'ın raporunda mevcut. 14 Şubat 2011'de bütün Oda TV çalışanları gözaltında. O zaman Müyesser Yıldız'a bu dosyaları kimin gönderdiği daha manalı hale geliyor." TÜBİTAK RAPORU BELİRSİZLİKLERLE DOLU Nazlı Ilıcak da yazısının sonunda TÜBİTAK raporunu şöyle eleştirdi: Odatv.com |
2051 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |