Uğursuz Bir Gün 12 Eylül 1980 Bugün yakın tarihimizin en uğursuz günlerinden birinin yıldönümü. 32 yıl önce bugün toplumumuzun geleceğine, askeri yetenekleri kendi halkına silah çekmekle sınırlı, ABD’deki kukla oynatıcılarının “bizim oğlanlar” dedikleri bir orgeneraller çetesi tarafından ipotek konuldu. Türkiye bu faşist çetenin ve sivil payandalarının eliyle, insanların her türlü aşağılanmayla, hakaretle, korkuyla karşı karşıya kaldığı bir açık cezaevine dönüştürüldü. 1 milyon 683 bin kişi fişlendi. 650.000 kişi gözaltına alındı. Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı; 7 bin kişi için idam istendi, 517 kişiye ölüm cezası verildi, haklarında ölüm cezası verilenlerden 50’si asıldı, idamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis’e gönderildi. 71 bin kişi TCK’nin 141, 142 ve 163. maddelerinden, 98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı. 388 bin kişiye pasaport verilmedi. 30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı. 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı, 30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti. 937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı. 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu. 3 bin 854 öğretmen, 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi. 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi; gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi, 31 gazeteci cezaevine girdi, 300 gazeteci saldırıya uğradı, 3 gazeteci silahla öldürüldü. Gazeteler 300 gün yayın yapamadı, 13 büyük gazete için 303 dava açıldı. 39 ton gazete ve dergi imha edildi. Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi. 71 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi. 144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü. 14 kişi açlık grevinde öldü. 16 kişi“kaçarken” vuruldu. 95 kişi “çatışmada” öldü. 73 kişiye “doğal ölüm raporu” verildi. 43 kişinin “intihar ettiği” bildirildi. *** Genelkurmay Başkanı Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Kumandanı Nurettin Ersin, Deniz Kuvvetleri Komutanı Nejat Tümer, Hava Kuvvetleri KomutanıTahsin Şahinkaya ve Jandarma Genel Komutanı Sedat Celasun tarafından oluşan “ABD’nin oğlanlarının” Türkiye’ye yaptığı en büyük kötülüklerden biri de halka süngü zoruyla dayatılıp onaylattırılan 1982 Anayasası oldu. Türkiye, 30 yıldır bu anayasadan kurtulamadı. Bir deli gömleğiyle eşanlamlı olan bu anayasa, YÖK’ü, RTÜK’ü, HSYK’si, yüzde 10’luk seçim barajını öngören Siyasi Partiler Kanunu ve antidemokratik terör yasaları ile iktidara gelen tüm partilerin işine geldiğinden değiştirilmedi. Üzerinde yapılan kısmi değişiklikler ise baştaki iktidar partisinin siyasal çıkarları doğrultusunda gerçekleştirildi. AKP, anayasa değişikliği bağlamındaki bu çıkarcı eğilimi somut olarak sürdürüyor. Bu uğursuz yıldönümünde; Başta 12 Eylül 1980 Darbesi’ni planlayıp uygulayan 5’li çetenin üyelerini, bu faşist çetenin kurduğu hükümetlerde görev almayı bir “ikbal” olarak gören, onun suçlarına ortak olan dönem hükümetlerinin asker veya sivil bakanlarını; Faşist çetenin kurduğu Danışma Meclisi’nin darbe sözcülüğü üstlenen üyelerini, Kenan Evren ve yardakçılarına alkış tutan yalaka medyayı; dönemin faşist hükümetlerinin verdiği propagandacılık görevlerini kabul ederek, yurtiçinde ve yurtdışında faşist darbeyi meşrulaştırmak için “üstün çaba” harcayan dalkavukları lanetliyorum; Darbe dönemi sonrası göreve gelen fakat Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en üst komuta kademesinin ülkeye ve topluma karşı işlediği bu büyük suçu eleştirmeyi hiç düşünmemiş ve düşünmeyen tüm Genelkurmay başkanlarını kınıyorum. 12 Eylül 2012 - Cumhuriyet |
2457 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
dkavukcuoglu@superonline.com