SORULAN SORU GERİ ALINAMAZ SORULAN SORU GERİ ALINAMAZ31 Temmuz 2012, 12:09 Cüneyt Ülsevercuneyt.ulsever@yurtgazetesi.com.tr Friedrich Dürrenmatt “Fizikçiler” adlı oyununda bir kahramanına şöyle dedirtir: “Sorulan soru geri alınamaz!” Doğrudur, insanoğlunun kafasına bir soru takıldı mı, öldüm Allah, insan o sorunun cevabını arar. Herhalde, kedi için de aynı durum geçerli ki “merak kediyi öldürür!” Ben de bugün; cevaplarını bir türlü öğrenemediğim için zihnimden atamadığım bazı soruları sıralamak istiyorum: *** 1)Uludere’de istihbarat kimden geldi, “vur!” emrini kim verdi? Daha açık deyişle, kasten olmasa da, kendi vatandaşlarını katleden(ler) kim(ler)? 2)Akdeniz’de düşen uçak hakkında her gün birbiri ile çelişen açıklamalar yapan Genelkurmay neden artık bu konuda sus pus? Kendi kendisi ile sürekli çelişen bir Silahlı Kuvvetler dünyada itibar kaybetmez mi? Bu konuda acaba TSK’nin subayları ne düşünüyorlar, ne gibi duygular içindeler? 3)Uçağımız: a)Düştü mü, düşürüldü mü? b)Düşürüldü ise füze ile mi, uçaksavar ile mi, yoksa sapan ile mi düşürüldü? Sapan ile düşürüldü ise sapan Rus malı olabilir mi? 4)Uçak düştükten sonra Ahmet Davutoğlu anında uçağımızın uluslar arası sularda vurulduğunu söyleyiverdi. Bu bilgiyi ona kim verdi? *** 5)Suriye’deki Kürtler “Suriye Kürt Ulusal Konseyi” (KNC) adı altında ve Barzani’nin girişimi ile daha 2011 yılının 26 Ekim’inde Kuzey Irak’ın Erbil kentinde imzalanan anlaşmayla tek bir çatı altında toplanmış. Bu dönemde Barzani Kuzey Irak petrolünü, gelirini merkezi hükümetle paylaşmadan, ABD’ye pazarlamak için bizden destek istiyordu. Yine bu dönemde Barzani’ye sahip çıkma uğruna Irak Başbakan’ı Maliki ile arayı iyice bozduk. MİT, Genelkurmay İstihbarat, Emniyet İstihbarat Barzani’nin ikili oynadığını bir türlü tespit edemedi mi? Tespit etti ise neden ses çıkarmadı? *** 6)Barzani, Kuzey Suriye Kürtlerini örgütlerken, bu faaliyetini ABD’den de gizlemiş olabilir mi? Doğrudan sorayım: Siz Barzani olsanız, ülkeniz CIA ajanı kaynar ve yine siz ABD’ye yaranmak için çırpınırken, hadi Türkiye’yi iplemediniz, ABD’ye haber vermeden Suriye’de herhangi bir iş çevirir miydiniz? 7)ABD Suriye’deki Kürtlerin örgütlendiğini biliyor idiyse neden Türkiye’ye haber vermedi? Haber verdi de “ama sen sesini çıkarma!” mı dedi? *** 8)PYD adı altında örgütlenen Kuzey Suriye (onlara göre Batı Kürdistan) Kürtleri organik bağı ret ediyor ama açık ve seçik PKK lideri Apo’yu kendi lideri ilan ediyor. Denetimi altına aldığı kentlere PKK bayrağı asıyor. a)Türkiye’nin bir zamanlar Kuzey Irak’da olduğu gibi Kuzey Suriye’de de “kırmızı çizgileri” olacak mı? Olacaksa bu kırmızı çizgiler nelerdir? b)Yoksa “PKK terör örgütü ama PYD terör örgütü değil, keza Apo’nun bir yarısı terörist ama diğer yarısı terörist değil” mi diyeceğiz? c)Kuzey Suriye’de Kürtlerin özerklik haklarını savunup, Türkiye’deki Kürtlerin özerklik haklarını ret mi edeceğiz? *** 9)Ahmet Davutoğlu bu hafta Barzani’ye gidecek mi? Gidecek ise ne diyecek? Kulak çekip, “bir daha yapma!” mı diyecek? Yoksa “arada Hillary ablam olmasa ben sana yapacağımı bilirdim!” mi diyecek? 10)Aynı Davutoğlu Türkiye’ye sığınmacı olarak kabul edilen El Kaide ve diğer teröristler için Hükümet’i eleştiren Kemal Kılıçdaroğlu’na kızmış, “terbiyesiz!” diyor. AKP kendilerine sığınan herkese kucak açarmış. Bu “insancıl mantığa” göre 90’lı yıllarda PKK teröristlerine kucak açan Baba Esad’ın Suriye’sini de Davutoğlu’nun haklı görmesi gerekmez mi? 11)Türkiye’nin şimdi yaptığı gibi; ülkende örgütlediğin “gayri nizami orduları” komşu ile savaşa göndermek uluslar arası hukuka göre suç değil mi? Biz bir zamanlar aynı nedenle Suriye’yi uluslar arası ortamlarda suçlamamış mıydık? *** 12) Son soru. Dürrenmatt “sorulan soru geri alınamaz!” derken genelde haklı ama Türkler hakkında yanılıyor olabilir mi? Normal yurdum insanı olarak ben bu soruları bir süre sonra aklımda tutamayacak mıyım? |
2456 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |